Create a Myspace LED Scroller




   
 
  Suya Hasret Topraklar Deniz Suyundan Üretilen Tatlı Su ile Buluşuyor
Yazar : Prof. Dr. Zafer AYVAZ -------------------------------------------------------------------------------- Sayı : 3.Sayı (Temmuz - Eylül 2004) -------------------------------------------------------------------------------- Konu : Arıtma -------------------------------------------------------------------------------- Dünyada kişi başına su tüketiminde ABD ve Kanada’nın ardından 3. sırada yer alan Birleşik Arap Emirlikleri(BAE), bu ihtiyacını büyük ölçüde deniz suyunun ve atık suların arıtılmasıyla karşılıyor. Orada içme suyu petrolden daha kıymetli. Çünkü ülke sıcak ve kurak, buharlaşma fazla, su kaynakları da çok kıt. Nehir ve göl yok. BAE topraklarının beşte dördü çöl. Sıcaklık kışın 26 derecenin altına inmiyor. Yazları da 40 derecenin üzerinde. Yılda 350 mm’lik yağış bile fazla sayılıyor. Yağmur ekseri kışın, o da pek kısa süreli yağıyor. Kurak yıllarda 30 mm’den az yağmur yağdığı da oluyor. Ülkenin geleneksel su nakil sistemini “falaj”lar oluşturuyor. Bunlar, çok zorlukla elde edilebilen yer altı, kaynak veya yerüstü sularını, tarımsal sulamaya ihtiyaç duyulan aşağı bölgelere iletmede kullanılan basit kanallar. Ancak son yıllarda bunların da çoğu kurumuş durumda. Halbuki ülkenin nüfusunun artması, ekonominin gelişmesi ve tarımsal ürünlerin yerli kaynaklardan karşılanma isteğinin artması, suya olan talebi de fazlalaştırıyor. Parklar, golf sahaları, oteller ve yüzme havuzları gibi fazla su tüketen yerlerle birlikte günlük kişi başına 500 litreye yükselen su tüketiminin karşılanması için yeni su kaynakları gerekiyor. Işte bu amaçla atık sular arıtıldıktan sonra bunların %95’i sulamada kullanılıyor. Toplam su tüketimin ancak %53’ü yer altı sularından karşılanabiliyor. Onların da tuzluluk oranı artmış durumda. Kullanılan suların %35’i deniz suyunun arıtılmasıyla elde edilmekte. Arıtılmış atık sular ise ihtiyacın %9’unu karşılamakta. Kısa süreli olarak elde edilebilen yüzey suları, ancak %3’lük bir kullanım oranına sahip. Ülkenin 2000 yılındaki su tüketimi 2,23 milyar m3 olmuş. Bunun %67’si tarımda ve ağaçlandırmada, %24’ü evlerde ve içme suyu olarak, geriye kalan %9’u da sanayide harcanmış. Tüketimin 2025’te 3,2 milyar m3 olması bekleniyor. Suya ihtiyacın büyük olmasından dolayı BAE’de deniz suyundan tatlı su üretilmesine ağırlık verilmiş. Ülke, şu anda deniz suyunu arıtma kapasitesi bakımından S. Arabistan’dan sonra dünyada ikinci sırayı alıyor. Kolay değil, kullanılan suyun üçte birinden fazlası tuzlu sudan elde ediliyor. Bu amaçla 1960’tan beri 120 arıtma tesisi kurulmuş. Bunların günlük toplam üretim kapasitesi 2,2 milyon m3’e ulaşmış. Ilk kurulan tesis günde 50 ton su üretirken şu anda Abu Dabi’nin su ihtiyacının %10’dan fazlasını karşılayan Al Taweelah tesisinin günlük kapasitesi 230 bin ton’u buluyor.Bu tesise 150 km uzaklıktaki doğal gaz yataklarından gelen gaz ile önce elektrik üretiliyor. Gaz türbinlerinden çıkan 550 derece sıcaklıktaki atık gazlarla buhar üretiliyor ve buhar türbinleriyle ikinci bir elektrik üretimi sağlanıyor. Gaz ve buhar türbinlerinin toplam kurulu gücü 710 MW. En sonunda buharın sıcaklığı 160 dereceye iniyor ve bunun yardımıyla deniz suyundan tatlı su elde edili-yor. 2004 yılı sonunda Shuweihat’ta hizmete girmesi beklenen yeni bir tesis bunun iki katı kapasitede olacak. Yani 1500 MW elektrik, 450 bin ton tatlı su üretecek. Buradan 250 km uzunluktaki bir boru hattı ile başkent Abu Dabi’ye içme suyu getirilecek. Al Taweelah şu anda dünyanın en büyük MED (multi etkili distilasyon) tesisi. Burada bulunan ve RO (ters ozmoz) yöntemiyle tatlı su üretimi yapan ayrı bir ünite var ki onun da günlük kapasitesi 250 bin m3’ü bulu-yor ve dünyanın bu türdeki en büyük tesisi unvanını kazanıyor. Qidfa’da kurulan ve 2006’da faaliyete geçecek olan yeni tesis ise günde 450 bin m3 su üretimiyle dünyanın en büyük hibrit su arıtma tesisi olacak. BAE’de sadece deniz suyunun arıtılması da yeterli olmuyor. Atık suların arıtılmasıyla , yılda 150 milyon m3 kullanılabilir su potansiyeli ortaya çıkıyor. Bu arıtılmış sularla parklar ve yol kenarlarındaki ağaçlar sulanıyor. Bu suyun harcanmasında da tasarrufa uyuluyor. Çünkü orada su çok kıymetli. Ağaçlar arasına döşenen borular yardımıyla damlama yöntemiyle sulama yapılıyor. Bütün zorlanan imkanlara rağmen Abu Dabi şehrinin su depolama kapasitesi, kentin ancak 2 günlük su ihtiyacını karşılayabilecek boyutta. Şimdi yapılan bir planlama ile 1 yıl yetecek depolama kapasitesine ulaşmaya çalışılıyor. Bundan dolayı arıtma tesisleri hiç durmadan çalışmak zorunda. BAE devlet başkanı Şeyh Zayed bin Sultan El Nahyan çevreye önem veren bir kişi. 1966’dan beri bu çöl ülkesine 100 milyon ağaç diktirmiş. 1996’da kısa adı ERDWA olan Çevre Araştırma ve Doğal Hayatı Geliştirme Ajansı’nı kurdurmuş. Bütün çevresel konulardaki araştırma, eğitim, planlama ve uygulama çalışmalarını koordine den bu ajansta birçok proje gelişti-riliyor ve hayata geçiriliyor. Su yönetimi ve sulak alanların korunması da bu ajansın ilgi alanına girmekte. Al Wathba sulak alanını koruma projesiyle orada yaşayan flamingolar için su seviyesi devamlı sabit tutulmaya çalışılıyor. Bu maksatla endüstriyel atık suların arıtılmasından elde edilen tatlı su oraya akıtılıyor ve doğal hayata destek olunuyor. BAE Enformasyon Bakanlığı’nın davetiyle EEP delegasyonu olarak gerçekleştirdiğimiz Abu Dabi gezimizde ERDWA’nın ev sahipliğinde tanık olduğumuz bu yorucu su serüveni, ülkemizin tatlı su doğal kaynaklarının kıymetini bilmeden, ne kadar bilinçsiz ve israflı bir şekilde tükettiğimiz gerçeğini bizlere hatırlatmış oldu.
 
 
 
döviz
 
hava durumu
 
 
Bugün 3 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol